AB'de hava kirliliği alarmı

Almanya’da bugünlerde üzerinde sıkça konuşulan bir konu, “mikro toz” olarak adlandırılan havadaki kirli toz oranları. AB’nin saptadığı sınır ölçülerine rağmen, Almanya’da havadaki kirliliğin limiti çoğu zaman aştığı belirtiliyor. AB Komisyonu’nun son yaptığı araştırmada ise havadaki is, kurum gibi mikro tozların insan sağlığına büyük zararı olduğunu ortaya çıkardı.

Bu yüzden AB Komisyonu, Avrupa çapında temiz hava kampanyası başlatmayı planlıyor. Ama aslında Avrupa kurumlarının çevre konusunda elleri kolları bağlı. Çünkü projelerin uygulanmaya konulması, çoğunlukla hava kirliliği ile fazlaca ilgilenmeyen AB üyesi ülkelerin kararına bağlı bir konu.

Erken ölümlere neden oluyor

Özellikle araba egzozlarından çıkan toz zerreciklerinin insan sağlığına büyük zararı dokunuyor. Gözle görülemeyen, ancak solunum yoluyla yutulan bu tozlar yüzünden her yıl 310 bin kişinin erken yaşta öldüğünü belirten AB Komisyonu’nun Çevre İşlerinden Sorumlu Sözcüsü Barbara Helfferich bu konuda şöyle konuşuyor:

“Avrupa’da ve AB ülkelerinde genel olarak toz zerrecikleri nedeniyle insanların ömürlerinin ortalama dokuz yıl kadar azaldığı saptanıyor. Almanya’da ise özellikle yoğun nüfuslu Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti gibi bölgelerde havanın kalitesi kritik değerlere ulaşmış durumda. Tüm Almanya çapında hava kalitesinin bozulması nedeniyle 65 bin kişinin hastalıklara yakalandığı ve bunun sonucunda öldüğü saptanıyor.”

Yeni öneriler geliştiriliyor

AB Komisyonu, alarm zillerinin çalması üzerine harekete geçerek Birlik üyesi ülkelerle sorunun çözümüne yönelik öneriler geliştirmeye çalışıyor. Aslında AB yönetmeliklerine göre, belirli bir geçiş süresinden sonra, tüm AB üyesi ülkeler 1 Ocak’tan itibaren havanın temizliği konusunda ortak sınır değerlerine uymakla yükümlüler. AB Komisyonu’nun Çevre İşlerinden Sorumlu Sözcüsü Barbara Helfferich, nüfusun yoğun olduğu bölgelerde bu değerlere uyulmasının mümkün olmadığına dikkat çekiyor:

“Kentlerde ve özellikle bazı yörelerde sık sık bu değerlerin üzerine çıkılıyor. Örneğin İtalya’nın Milano kenti böyle kentlerden biri. AB yönetmeliklerine göre sınır değerlerinin yılda 35 gün aşılmasına izin veriliyor. Ancak Milano şimdiden 30 günü kullanmış durumda. Bu durumda ben Milanolular’ın bu yıl içerisinde 35 günün altına kalabileceklerine ihtimal vermiyorum.”

İyi örnekler Kuzey’de

Almanya’nın Dortmund, Münih ve Berlin gibi kentlerinde de yılbaşınan bu yana sınır değerleri çoğu kez aşılıyor. Bu yüzden AB yeniden birlik üyelerine çağrıda bulunarak, sınır değerlerini tutturmalarını istedi. AB Komisyonu’nun çevre işlerinden sorumlu sözcüsü Barbara Helfferich ise temiz hava ve başarılı çevre politikalarına olumlu örnek olarak özellikle İskandinav ülkelerini göstererek şöyle diyor:

“Elimizde iyi örnekler var. Stockholm’de araçların hız sınırı 50 kilometreden 30 kilometreye düşürülmüş durumda. Londra’da ise kent merkezine arabayla gitmek isteyenler 5 Sterlin ödemek zorundalar. Birçok kişi bu parayı ödemek istemediği için de toplu ulaşım araçlarını tercih ediyor. Tüm bunlar, havadaki zararlı toz zerreciklerini azaltmak için alınabilecek önlemler.”

Brüksel’deki AB yetkilileri de trafik yoğunluğunun azaltılması ve otomobilller için daha iyi filtre sistemleri üretilmesi konusunda önlemler almak istiyorlar. Fransa’da dizel kullanan otomobillerde buna uygun is filtre sistemlerinin takılması şimdiden zorunlu hale getirilmiş durumda.