Paris banliyölerinde gerginlik büyüyor
27 Kasım 2007
Fransa'nın başkenti Paris'te bir polis aracına çarpan motosikletteki 15 ve 16 yaşlarında iki gencin ölmesinin ardından çıkan olaylar yayılıyor. Kazada polisin suçlu olduğunu ileri süren göçmen gençler, iki yıl önce Paris banliyölerinde yaşandığı gibi, arabaları ve binaları ateşe veriyor. Polis, başkentin kuzeyindeki Villiers-le-Bel Mahallesi'nde başlayan ve diğer banliyölere de sıçramaya başlayan olaylarda 64 polisin yaralandığını, 5’inin durumunun ise ağır olduğunu açıkladı.
Yetkililer, çıkan olaylarda, taş ve fişek atan eylemcilere polisin göz yaşartıcı bomba ve plastik mermiyle karşılık verdiğini ve şimdiye dek 6 kişinin gözaltına alındığı söyledi. Olaylarda 63 araç ve 5 binanın kundaklandığı belirtildi. Ayrıca Paris'in güneyinde, yolcusuz bir otobüsle bir kamyonun da yakıldığı haber verildi.
Sarkozy’den “sakin olun” çağrısı
Hafta sonundan beri Çin’de bulunan Fransa Cumpurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise sükunet çağrısı yaptı. “Herkesin sakinleşmesini istiyorum” diyen Sarkozy, yargıçların sorumluluları ortaya çıkaracağını söyledi. Fransa İçişleri Bakanı Michele Alliot – Marie ise olayların organize olarak çıkartıldığını inandığını dile getirdi.
Muhalefet ise yaşananlardan hükümeti sorumlu tutuyor. Banliyölerde haftalardan beri huzursuzluk olduğunu ve bölgede iki yıldan beri iyileştirme yapılmadığını söylüyor. Sosyalist milletvekili Arnaud Monteburg, bu bölgelerde artık yapılan girişimlere güven duymayan bir halkın bulunduğunu dile getirdi.
Soruşturma sürüyor
Olayla ilgili savcılık soruşturması ise devam ediyor. Görgü tanıklarının, her iki gencin de aynı hızda gittiğini anlattığını söyleyen savcılık, gençlerin ölümünden polisin suçu ya da ihmali olup olmadığını araştırıyor. Yapılan polis soruşturmasında ise görevli polis memurlarının suçlu olmadığı sonucuna varılmıştı.
Paris'te 2 yıl önce de bir banliyöde çıkan ve ülke genelinde yayılan olaylarda, 50 binin üzerinde araç ateşe verilmiş, olayları yatıştırmakta güçlük çeken hükümet, valilere olağanüstü hal ilan etme yetkisi vermek zorunda kalmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin o sırada aldığı olağanüstü önlemler ve yaptığı açıklamalar büyük tepki çekmişti.