Süslü ama boş sözler
24 Mayıs 2017ABD Başkanı Donald Trump'ın Riyad'da verdiği mesaj son derece açıktı. Ona göre Suudi Arabistan iyi, İran ise kötüydü. Trump mesajını söz ve jestleriyle de vurguladı. ABD Başkanı ev sahibi Suudileri insan hakları, kadın erkek eşitliği ve Yemen'deki savaş ile ilgili kritik sorularla rahatsız etmeyip milyarlarca dolarlık silah anlaşması imzaladı.
Trump, İsrail ve Filistin bölgesinde ise muğlak ifadelerle yetindi. İsrail ve Suudi Arabistan'ı memnun edeceğinden emin olduğu için yine İran'a yüklendi. Ama Ortadoğu barışına yardımcı olabilecek vizyondan yoksundu. Cesaret verici sözlerle umut dağıtmaya çalıştı, ABD ile İsrail arasındaki sıkı ilişkileri vurguladı ve kimseyi gocundurmamaya özen gösterdi. Filistin Başkanı Mahmud Abbas ABD Başkanı'nın iki devletli çözümden yana olduğunu açıklamasını boşuna bekledi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun umduğunun aksine Trump "Kudüs'ün İsrail devletinin bölünmez başkenti olduğunu" söylemedi. Trump süslü ifadelerle yetindi. Sadece, "kararlılık, uzlaşma ve inançla barışın sağlanabileceğini" ve "İsrailliler ile Filistinlilerin anlaşabileceklerini" dile getirdi. Bu hedefe varılabilmesi için de elinden geleni yapacağını sözlerine ekledi. Bu cümlelerde vizyon aramak herhalde aldatıcı olur.
Acaba Trump'ın bölgeyle ilgili herhangi bir vizyonu var mı? Suudi Arabistan, İsrail ve Filistin bölgesine yaptığı ziyaretlerden bu sonucu çıkarmak mümkün değil. En azından siyasi bir çözüm fikri olsa bile, düşündükleri ne ölçüde gerçekçi olabilir. Onun kafasındaki çözüm formülü hedefe götürür mü, yoksa tehlikeli mi olur?
İran düşmanlığı
Trump'ın İran'a ‘düşman imajını' yakıştırmasından, Suudi Arabistan ve İsrail'in ABD'nin küresel ortakları olarak stratejik bakımdan yakınlaşmalarını istediği anlaşılıyordu. Suudi Arabistan'ın ortaklığa dâhil edilmesi, Filistinlilerle İsrail'in barışçı çözüme yaklaştırılmasına gerçekten katkıda bulunabilir. Ancak bunun için iki tarafın da ağır tavizlere katlanması gerekir ki, şimdilik buna ikisi de hazır değil.
İran açısından bakıldığında, Suudi Arabistan'a bu kadar büyük destek ve silah vermek tehlikeli olabilir. İran ve Suudi Arabistan zaten bölgede nüfuz kazanmak için çekişiyor. Trump'ın politikası tehlikeli Sünni–Şii karşıtlığını daha da kızıştırıp bölgede yeniden silahlanma yarışı başlatabilir. Buna da "barış vizyonu" denemez.
© Deutsche Welle Türkçe
Rainer Sollich